Keloğlan Masalları: Ay Taşı

Keloğlan Masalları

Keloğlan Masalları: Ay Taşı, Kara Vezir ormanda sinirli bir şekilde çirkin cadıyı beklemektedir. Cadı geç kaldığı için sinirini askerlerinden çıkarır. Çok geçmeden cadı gelir. Vezir onun çirkinliğiyle dalga geçince cadı kendini güzel bir kıza çevirmek için sihir yapar fakat bir tavuğa dönüşür. Tekrar eski haline gelmesiyle vezir dalga geçip gülmeye başlar. Buna bozulan cadı Vezir'e ne istediğini sorar. Kara Vezir dünyanın sahibi olmak için cadıdan özel bir sihir yapmasını ister. Cadı bu gece gökyüzünden düşecek olan özel bir şeylerin olduğunu söyler. Bu şeyi ele geçiren doğa üstü güçlerin sahibi olacaktır. Bunu duyan Vezir'in gözleri parlar. Keloğlan ve arkadaşları Bilgecan dedenin evinin çatısından teleskopla yıldızları izlemektedir. Bir taraftan da Bilgecan dede çocuklara gece ve gündüzün oluşumunundan bahsetmektedir. Daha sonra Bilgecan dede konuyu bu gece düşecek olan bir meteora getirir.

Hesaplamalarına göre meteor orman civarına düşecektir. Çocuklara bu taşın ne kadar önemli olduğunu, içerisinde özel güçler barındırdığını, kötü niyetli insanların eline geçerse bir felakete sebep olabileceğini anlatır. Çocuklardan bu gece nöbet tutup meteorun düştüğü yeri tespit etmelerini ister. Çocuklar sırayla nöbet tutmaya karar verirler. Gece olduğunda ormanda Uzun ve Huysuz açlıktan uyumaya çalışıyordur. Huysuz uykuya daldığında Uzun gökyüzünden bir şeylerin hızla yere indiğini görür. Keloğlan ve Balkız nöbet tutarken bir taraftan da hayal kurup eğlenirler. Tam o sırada onlar da meteorun hızla geldiğini görürler. Heyecanla Bilgecan dedeye haber vermek için koşarlar. Bu sırada Kara Vezir ve cadı ormanda aterş yapıp meteoru beklemektedirler. Çirkin cadı sihir yapıp ateşin içinden meteorun düştüğü yeri görüp vezire söyler. Aynı zamanda Bilgecan dedenin öğrencileri olan Keloğlan ve Balkız'ı da görür. Bilgecan dedenin onlara engel olmasından korkup ondan önce taşı bulmaya koyulurlar. Uzun heyecanla Huysuz'u uyandırır. Gökyüzünden altın düştüğünü söyler. Huysuz düşmekte olan meteoru görür ve onu bulmak için koşmaya başlarlar. Yolda giderken Uzun'un ayağı cadının kaybettiği sihirli sopaya takılır. Onu yerden alıp sallayınca karşısında duran Huysuz tavuğa dönüşür. Uzun onu kesip yemek için kovalar. Bu sırada Keloğlan ve Balkız yolda giderken Kara Vezir ve cadıyı görür. Bilgecan dedeye haber vermeye karar verirler. Yavaşça oradan uzaklaşırken Keloğlan hapşırır ve yakalanırlar. Kara vezir ikisinide bağlayıp başlarına bir asker diker. Taşı bulmaya gider.

Keloğlan kurtulmak için bir çare düşünür. Aklına ıslık çalıp Karakaçan'ı çağırmak gelir. Karakaçan arkadan yaklaşıp askere çifte atar. Keloğlan ve Balkız'ı çözer. Bilgecan dedenin evine doğru koşarken Bilgecan dede karşılarından gelir. Kara Vezirinde taşın peşinde olduğunu söyleyince ondan önce taşı bulmak için koşarlar. Karşılarına Uzun çıkar.Uzun hala tavuğu kovalıyor. Elindeki sihirli sopayı sallayıp Karakaçan' ı da tavuğa çevirir. Sonra elindeki sopayı yere atıp kaçar. Kara Vezir taşı bulmanın mutluluğuyla naralar atarken Bilgecan dede ve çocuklar gelir. Askerlerine onları yakalamalarını söyler. Keloğlan cadının sopasıyla onları tavuğa çevirir. Daha sonra sırayla cadı ve Vezir'i de tavuğa çevirip ay taşını alırlar. sabah olduğunda diğer çocuklara gece olan biteni anlatırlar. Bilgecan dede taşı bir kolye yapıp güvende olması için boynunda taşımaya karar verir.

Benzer Birkaç Keloğlan Masalları Hikayesi Daha!

Bu hikayeyi beğendiyseniz, neden koleksiyonumuzdaki diğer eğlenceli "Keloğlan Masalları" hikayelerden birini daha okumuyorsunuz: