Keloğlan Masalları: Nasreddin Hoca

Keloğlan Masalları

Keloğlan Masalları: Nasreddin Hoca, bir gün Nasreddin Hoca yolunu kaybedip eşeğin üzerinde Keloğlanların köyüne gelir. Köy ahalisi bu yaşlı adamda kim diye sorunca Hoca kendi üslubu ile cevap verir. Eşeğin biraz acelesi var da oraya gidiyoruz der. Köylüler bu cevaba şaşırıp kalır. Uzun dere kenarında tek başına piknik yaparken Nasreddin Hoca yanına gelir. Sofranda bana da yer var mı deyince Uzun onu buyur eder. yemekten sonra hoca elindeki yoğurdu dereye döker. Uzun ne yapıyorsun der. Hoca göle maya çalıyorum der. Uzun göl maya tutar mı hiç diye sorar. Hoca ya tutarsa der. Uzun gülmeye başlar. Daha sonra ağacın altında dinlenirken Uzun yerdeki balkabaklarını görüp kendi kendine söylenir. Kocaman kabaklar yerde şu küçücük cevizler ağaçta yetişiyor der. Bu sırada kafasına bir ceviz düşer. Hoca şükret ya ağaçtaki kabak olsaydı ne yapardın der. İkisi bir gülüp vedalaşırlar.

Keloğlan eşeğin üzerinde Bilgecan dede yürüyerek giderken karşılarından gelen iki adam şunlara bak çocuk eşeğe binmiş yaşlı adam yürüyor der. Bunu duyan Bilgecan dede eşeğe biner Keloğlan yanında yürümeye başlar. Yine iki köylü bunları görüp şunlara bak adam eşeğe binmiş küçücük çocuğu yürütüyor der. Bilgecan dede haklılar en iyisi ikimiz binelim der ve binerler. Karşılarından gelen iki kişi su sıcakta eşeğe ikisi binmiş yazık hayvana der. Bunu da duyunca ikisi de inip yürümeye başlar. Karşıdan gelen iki kişi şu akıllılara bak eşek boş gidiyo ikisi de yürüyor der. Ne yapacaklarını şaşıran Keloğlan ve dede ne yapsak kimseye yaranamıyoruz der. Onları duyan Nasreddin Hoca insanların ağızı torba değil ki büzesin siz bildiğinizi yapın der. Bilgecan dede seni burada ilk kez görüyorum kimsin diye sorar. Yaşlı adam Ben Nasreddin Hocayım diye cevap verir. Onları duyup gelen Kara ve Balkız'a da hocayı tanıştırıp köye doğru giderler. Giderken Hoca çocukların yüzünü görebilmek için yanlarına gelir. Yine tam göremeyince önlerine geçip eşeğe ters biner. Neden ters biniyorsun Hoca diye sorunca arkanızda ve yanınızda yüzünüzü göremiyorum, öne geçince size arkamı dönmüş oluyorum o yüzden ters bindim deyince herkes gülmekten kırılır. Bu sırada Kara Vezir'in sesi duyulur. Rüyasında emirlerine itaat etmedikleri için hepsini tutuklamak ister. Nasrettin Hoca bunun çok saçma olduğunu söyleyince Vezir iyice sinirlenip hepsini bırakın sadece bu yaşlı adamı alın der. Bilgecan dede o köyümüzde misafir yapmayın der. Kara Vezir yalnız bir şartla sizi serbest bırakırım der. Karşıdaki ağacın kovuğunu okla vurman gerekiyor der. Hoca bunu kabul eder. İlk atışında hedefi tutturamaz. Kara Vezir çok sevinir. Nasreddin Hoca hiç bozuntuya vermez. Bizim köydeki muhtar oku böyle atar onu göstermek istedim der. İkinci atışı yine ıskalar. Bu seferde bizim köydeki askerlerin atışını gösterdim der. Kara Vezir iyice sinirlenir. Kendi atışını göster be adam der. Nasreddin Hoca üçüncü atışta kovuğa isabet ettirir. Kara Vezir istemese de hepsini serbest bırakıp gider. Keloğlan hocaya aklına hayran kaldım dede der. Hoca gün gelecek bütün çocuklar seni tanıyacak oğul der. Bu sözler Keloğlan'ın çok hoşuna gider.

Ertesi sabah uykusunda bütün çocuklar beni tanıyacak diye sayıklarken Bilgecan dede onu uyandırır. Dede az önce Uzun'u gördüğünü çok tuhaf bir hali olduğunu söyler. Keloğlan gece yatmadan önce Uzun'la beraber Nasreddin Hoca fıkraları okuduklarını ve etkisinde kaldıklarını söyler. Meğerse her şey rüyadan ibaretmiş. Uzun'u gölde maya çalarken bulurlar. Bilgecan dede oğlum göl hiç maya tutar mı der. Uzun ya tutarsa diye cevap verir. Hepsi neşe içinde gülmeye başlarlar.

Benzer Birkaç Keloğlan Masalları Hikayesi Daha!

Bu hikayeyi beğendiyseniz, neden koleksiyonumuzdaki diğer eğlenceli "Keloğlan Masalları" hikayelerden birini daha okumuyorsunuz: