Rafadan Tayfa: Günlük

Kahramanlarımız Rafadan Tayfa sıkıcı bir günde sokakta boş boş otururken yukarıdan aşağıya kağıt parçaları savrulmaya başlar. Üzerlerine savrulan kağıtları yakalayan çocuklar onları okumaya başlarlar. Fakat hiç bir parça diğerinin devamı değildir. Bu yüzden yazıların devamını merak ederler. Hayri ve Kamil bunların hikaye kitabı sayfaları olduğunu düşünür. Mert ve Akın sayfaların elle yazılmış olduğunu bunun olsa olsa günlük olabileceğini söylerler. Sayfaları yerden toplarken bir anda Basri amca karşılarına çıkar.

Rafadan Tayfa Hikayeleri

Ellerinden kağıtları toplayıp, okudunuz mu yoksa diye sorar. Mert okuduk ama hiçbir şey anlamadık diye cevap verir. Basri amca saçılan kağıtlarını toplayıp uzaklaşır. Fakat biraz üzgün görünüyordur. Çocuklar yarım yarım okuduklarından yola çıkarak Basri amcanın geçmişte pilot, gemi kaptanı ya da terzi olduğunu düşünürler. Aslında geçmişte ne iş yaptığını merak etmektedirler. Bunu da kendisine dolaylı olarak sormaya karar verirler. Basri amca pazara giderken mahallenin her yerinde tesadüfen karşısına çıkmış gibi yapıp sorular sormaya karar verirler. Sokağın her bir köşesine dağılıp Basri amcayı beklemeye başlarlar. Basri amca evden çıkar çıkmaz Akın ile karşılaşır. Akın heyecandan ne soracağını unutup tutulur kalır. Basri amca yoluna devam eder. Bu kez sokağın ilerisinde Kamil karşısına çıkar. Kamil, Basri amcaya gemileri durdurmak için denize atılan şeye ne denir diye sorar. Basri amca çıpa diye cevap verince Kamil ben demiştim bunu Basri amca bilir diye, nede olsa ömrü gemilerde geçmiştir der. Basri amca ben hayatımda hiç gemiye binmedim der ve yoluna devam eder. Bu sayede amcanın gemi kaptanı olmadığı kesinleşir. Biraz ileride Hayri karşısına çıkıp bugün hava kapalı bu havada uçak uçmaz değil mi diye sorar. Basri amca bilmiyorum der ve yoluna devam eder. Basri amcanın pilot olmadığı da anlaşılır.

En sonunda Mert yolunu kesip, yaz geliyor keten gömlek mi, yoksa pamuk gömlek mi daha iyi olur diye sorar. Basri amca bilmiyorum deyince Mert siz terzi değil misiniz diye sorar. Basri amca hayır değilim der ve yoluna devam eder. Hiç bir sonuç alamayan çocuklar işin peşini bırakmak istemezler. Dönüş yolunda aynı yöntemle tekrar şanslarını denerler. Basri amca biraz kızıp bu gün bu çocukların neyi var neden bu kadar soru soruyorlar diye düşünür. Evine girmek üzereyken Akın açıkça siz ne iş yapıyordunuz diye sorar. Basri amca şofördüm diye cevap verir. Basri amcanın ne iş yaptığını öğrenen çocuklar günlükte yazanların ne olduğunu merak etmektedirler. Bu sırada Rüstem ağabeyde günlükten bir sayfayı okuyarak gelir. O da günlükte yazılanları merak etmektedir. Bunu öğrenmenin en doğru yolu kendisine sormaktır der ve kapıyı çalar. Basri amca kapıyı açınca kağıdı ona verir. Günlükte neler yazdığını sorarlar. Basri amca kamyonuyla uzun yolculuklar yaparken kamyona aldığı kişilerin anlattığı anıları kendisi yaşamış gibi günlüğe yazdığını söyler. Çocukların merak ettiği pilot, kaptan ve terzi onun yol arkadaşlarıdır. En unutamadığı yol arkadaşının bir müzisyen olduğunu yol boyunca kendisine keman çaldığını anlatır. Hep onun gibi keman çalmayı istediğini söyler.

Ertesi gün çocuklar Basri amcaya bir keman alıp kapısının önüne bırakırlar. Onun çalmasını dinlemek için duvarın arkasında beklemeye başlarlar. Basri amca keman çalmayı bilmediği için rast gele çalıp kulakları tırmalar. Biraz kestirmek için içeriye gider. geri döndüğünde kemanını bir türlü bulamaz. Onun çalmasına dayanamayan Yumak kemanı toprağa gömmüştür.