Rafadan Tayfa: Rüya Peşinde

Rafadan Tayfa

Rafadan Tayfa: Rüya Peşinde bölümünde Hayri mahallede ağacın altında uykuya dalmıştır. Rüyasında mahallenin boş sokaklarında dolaşıyordur. Akın, Hale ve Sevim'in konuşmalarını duyar fakat kendilerini bir türlü bulamaz. Boş sokaklarda oradan oraya koştururken Karşısında Kamil'i görür. Kamil gözleri kapalı bir şekilde sipariş dağıtmaya çıkmıştır. Hayri sokakta arkadaşına rastladığı için çok mutlu olup yanına gider. Fakat her yaklaştığında Kamil yok olup sokağın diğer tarafında belirir. Bu şekilde Kamil'i yakalamaya çalışır. En sonunda yanına gelip dikkatlice baktığında Kamil gözleri kapalı uyuyordur.

Kamil Hayri'ye bir nar verip yeniden kaybolur. Hayri arkadaşının nereye kaybolduğunu merak ede dursun sokağın başından Mert bir yazı tahtasını sürüyerek kendisine doğru getirmektedir. Hayri bu yazı tahtası da neyin nesi diye sorduğunda Mert ben bilmem bu senin rüyan diye cevap verir. Tahtanın üzerinde yarım kalmış matematik işlemleri vardır. Mert tahtayı bırakıp oradan uzaklaşır. İyice kafası karışan Hayri arkasını döndüğünde bu kez de Akın'la karşılaşır. Akın'ın elinde üzeri kapaklı bir tepsi vardır. Hayri demek bana da getirdin der. Akın evet ama yalnız sana değil bütün herkese getirdim der. Hayri tepsidekini çok merak etmiştir. Akın ne olduğunu söylemez fakat paylaştıkça çoğalan bir şey olduğunu söyler. Hayri tam eğilip kapağı açacaktır ki Yumak'ın sayesinde uykusundan uyanır.

Uyandığında yanında Yumak ve Akın vardır. Hayri rüyanın devamını merak ettiği için yeniden uyumaya çalışır. Bir türlü uykuya dalamaz. Bunun üzerine oradan uzaklaşıp sessiz bulduğu her yerde uyuyup rüyasına geri dönmeye çalışır fakat bir türlü başaramaz. Çaresiz tekrar Akın'ın yanına döner. Akın Hayri'nin rüyasını çok merak edince Hayri rüyayı baştan sona anlatmaya başlar. Rüyanın sonunda tepsinin içinde ne olduğunu çok merak etmektedir. Akın biraz düşünüp gördüğü nar, yazı tahtası ve tepsi arasında bir bağlantı olabileceğini, tüm bunların bir şifre olabileceğini söyler. Bu gizemli rüyayı aydınlatmaya kararlı olan Hayri hemen işe başlayıp şifreyi çözmek ister. Akın'ı da alıp soluğu Kamil'in yanında alır. Kamil bakkal dükkanında siparişlerle uğraşıyordur. Çalan telefonların, verilen siparişlerin ardı arkası kesilmez.

Akın ve Hayri çaresiz onun işinin bitmesini beklerler. Kamil'in işleri o kadar yoğundur ki bir anda kendini de ona yardım ederken bulur. Hayri en sonunda Kamil'i yakalayıp sipariş biraz beklesin önce beni dinle der. Bu sırada sipariş dağıtmaya çıkan Akın Mert'le birlikte geri gelmiştir. Herkesi bir arada yakalayan Hayri onlara da rüyasını anlatır. O anlatırken arkadaşları gülmeye başlar. Senin rüyanda gördüğün şeylerin sebebini biz nereden bilelim derler. Hayri ısrarla şifreyi çözelim dese de Mert annem aşure yaptı onu dağıtmam lazım gitmeliyim der. Bunun üzerine Kamil mahallede herkesin tepsi tepsi aşure dağıttığını çünkü aşure ayının geldiğini söyler. Bir anda Hayri'nin kafasında bir ışık yanar. Rüyasının anlamını şimdi çözmüştür. Bu rüya aşure ile ilgilidir. Aşurenin üzeri narla süslenip tepsilerle tüm mahalleye dağıtılır. Mert yazı tahtası ne alaka o zaman diye sorunca Hayri aşureyi dağıtmak için bir sistem oluşturduğunu onu da tahtaya yazdığını söyler.

Böylece rüyanın sırrı çözülmüştür. Bir süre sonra meydanda toplanan çocuklar yapılan aşureleri tüm mahalleye dağıtmaya başlarlar. Kimlere verilip verilmediğini belirlemek için yazı tahtasını kullanırlar.