Niloya: Mısır Ekmeği

Niloya

Niloya: Mısır Ekmeği, Niloya ve Murat karla kaplı tepelerden kızakla kayarak eğlenmektedir. Evlerinin önüne geldiklerinde babasının arabayı çalıştırmak için uğraştığını görürler. Murat yollar karla kaplı araba çalışsa bile bir yere gidemez ki der. Bu sırada Mete yanlarına gelir. Biraz üzgündür. Niloya üzüntüsünün sebebini sorar. Mete hiç mısır ekmeği kalmadığını, babasının yollar kapalı olduğu için mısır ununu götüremediğini söyler. Niloya kendilerde hatta bütün köyde ekmek kalmadığını söyler. Bu sırada aklına bir fikir gelir. Mısır unlarını kızakla taşıya bileceklerini söyler. Bu fikir çocukların çok hoşuna gider. Hemen Mete'nin babasının değirmenine giderler. Hasan amca değirmende un öğütüyordur. Çocuklar ilgiyle onu izler. Niloya, Mete ve Murat köyde ekmek kalmadığını unları değirmene kızakla götürebileceklerini söylerler. Hasan amca çocukların teklifini kabul edip iki çuval un verir. Çocuklar hevesle unları götürürken Niloya bir şarkı söyler.

Niloya: Mısır Ekmeği Şarkısı

  • Yağmurda büyür mısır güneşte olgunlaşır,
  • Artık vakti gelince teker teker toplanır,
  • Artık vakti gelince teker teker toplanır,
  • Mısırlar değirmende öğütülür un olur,
  • Mısırlar değirmende öğütülür un olur,
  • Fırınblarda pişince mis gibi ekmek olur,

Fırında pişen ekmekleri sepetlerin içinde bütün köye dağıtırlar. sepette son kalan ekmeği aralarında paylaşırlar. Bu sırada yerde küçük bir kuş görüp dururlar. Niloya ekmeğinden bir parça koparıp kuşa verir. Aç olan kuş ekmeği alıp uçar. Çocuklar arkasından bakıp neşe içinde gülerler.