Keloğlan Masalları: Padişah'ın Korkulu Rüyası

Keloğlan Masalları

Keloğlan Masalları: Padişah'ın Korkulu Rüyası, sabahın erken saatinde Bilgecan dedenin evinin kapısı hızlı hızlı çalınır. Gelen padişahın askerleridir. Padişahın kendisini acilen çağırdığını, bir ölüm kalım meselesi olduğunu söylerler. Bilgecan dede eşyalarını toplayıp askerlerle beraber giderken Keloğlan arkalarından gelir. Nereye gittiklerini sorar. Bilgecan dede padişahın kendisini çağırdığını söyleyince Keloğlan'da gelmek ister. Dede ne kadar da olmaz dese de Keloğlan dinlemez ve onlarla gider. Uzun ve Huysuz ormanda bir seyyahtan aldıkları dürbün ile etrafı gözetlerken Keloğlan ve bilgecan dedeyi askerlerin götürdüğünü görürler. Önemli birşey olabilir diye peşlerinden gitmeye karar verirler. Askerler Keloğlan ve dedeyi saraya getirirler. Padişah tahtında onları beklemektedir. Yüzünden endişeli ve yorgun olduğu anlaşılmaktadır. Bilgecan dede padişaha bizi neden çağırdınız diye sorar.

Padişah büyük bir yorgunlukla derdini anlatmaya başlar. Yıllar önce kötülükler kraliçesi ve adamlarını yenip onları karanlık dünyaya hapsettiğini anlatır. Şimdi ise kötülükler kraliçesinin bir yolunu bulup rüyalarına girdiğini ve kendisine büyü yaptığını anlatır. Rüyasında onu yakalayıp uyku kuyusuna atmak istediğini böylece gerçek dünyaya dönüp bu topraklarda hükmünü sürmek istediğini anlatır. Duydukları karşısında Keloğlan ve Bilgecan dede hayrete düşerler. Padişah ne kadar büyücüye başvurduysa derdine çare bulamadıklarını söyler. En son kendisinden derdine bir çare bulmasını ister. Bilgecan dede bunun için bir iksir hazırlayabileceğini fakat daha önce denenmediği için tehlikeli olabileceğini söyler. Padişah bunun denemeye değer olduğunu düşünür. Bu sırada askerler sarayın etrafında ellerinde dürbünle sarayı gözetleyen Uzun ve Huysuz'u yakalayıp getirirler. Padişah onları zindana atmalarını söyler. Huysuz biz Keloğlan'ın arkadaşıyız onların peşinden geldik der. Bilgecan dede onların zararsız olduğunu kendilere yardım edebileceklerini söyleyince padişah affeder. İksir için gerekli olan malzemeleri sarayın laboratuarından temin edip çalışmaya başlarlar. Bilgecan dede bir taraftan iksir kazanını karıştırırken diğer taraftan Keloğlan'a neler yapacaklarını anlatır. Cesur birinin iksiri içip padişahın rüyasına gireceğini orada kötülükler kraliçesini kovacağını anlatır. Bu iş için en uygun kişinin kim olacağını düşünürken Huysuz'da kulaklarını dikip onları dinler. Dedenin hazırladığı iksiri çalıp kara vezire götürmeyi karşılığında ondan altın istemeyi planlar. Bu sırada padişah gelir. İksirin hazır olup olmadığını sorar. Bilgecan dede hazır olmak üzere olduğunu söyler. İksirden padişahla birlikte Keloğlan'ın da içeceğini zekası ile kötülükler kraliçesini alt edeceğini ve bu büyüden kurtaracağını söyler.

Padişahın komutanı buna karşı çıkar. Bir çocuk padişahı nasıl koruyabilir ben giderim desede padişah bunu kabul etmez. İksirden biraz alıp padişahın odasına giderler. Dede bütün hazırlıkları tamamlayıp padişah ve Keloğlan'a iksiri içirir. Aynı anda ikiside uykuya dalmasıyla kendilerini padişahın rüyasının içinde bulurlar. Bu sırada Uzun ve huysuz iksirin geri kalanını alıp kaçarken muhafızlara yakalanırlar. Köşeye sıkışınca çaresiz iksiri içip uykuya dalarlar. Onlarda kendilerini bir anda padişahın rüyasında bulurlar. Padişah ve Keloğlan rüya aleminde etraflarına bakarken Kötülükler kraliçesi ve onun hizmetkarı helir. Onları köşeye sıkıştırır. Keloğlan ne yapacaklarını düşünürken bir anda uçurumdan atlamaya karar verirler. İkisi birden aşağıya atlayınca Uzun ve Huysuz'un üzerine düşerler. Sizin burada ne işiniz var derler. Bu sırada yanlarında uyku kuyusunu görürler. Kraliçe ve hizmetkar onları orada bulur. Hizmetkarına Keloğlan'ı yakalamasını söyler. Rüya alemi gerçek hayattan farklı olduğu için istedikleri herşeyi yapabilmektedirler. Keloğlan oradan oraya kaybolup en sonunda hizmetkarı kuyuya atmayı başarır. Her zama uçma hayali olan Uzun rüyada bir anda uçmaya başlar. uçarak gidip kraliçeyi yakalayıp onu da kuyuya atar. Böylece padişahı büyünün etkisinden kurtarmış olurlar. gerçek hayata döndüklerinde padişah hepsine teşekkür eder. Karşılığında onlara altın vermek ister. Huysuz bunu duyunca gözleri parlar. Fakat dede ve Keloğlan bunu kabul etmezler. Kraliçeyi yakalayan Uzun'un bir isteği vardır. Sadece saray mutfağından lezzetli tavuklar ister. Huysuz bunu duyunca çok sinirlenir.

Benzer Birkaç Keloğlan Masalları Hikayesi Daha!

Bu hikayeyi beğendiyseniz, neden koleksiyonumuzdaki diğer eğlenceli "Keloğlan Masalları" hikayelerden birini daha okumuyorsunuz: