Keloğlan Masalları: Laboratuvar
Keloğlan Masalları: Laboratuvar, Keloğlan ve arkadaşları kanalizasyondan çıkmayı başarırlar. Yolları bir laboratuvara düşer. Keloğlan cebinden saati çıkarır. Saatin ibresi çok hızlı dönüyordür. Keloğlan sevinçle artık Bilgecan dedeyi bulmaya çok az kaldı der. Bu sırada Uzun ve Huysuz'da laboratuvara gelirler. Tezgahın üzerinde şaşkın şaşkın dolaşırken Uzun orada gördüğü mavi bir suyu içer. Bir anda şişip uçmaya başlar. Çocuklar laboratuvarda deney yapan bir bilim adamı görürler. Bilim adamı bir şeyleri yanlış yapınca ufak bir patlama olur.
Eli yüzü kapkara olmuştur. Çocukla bizi görmeden saklanmalıyız derler. Bilim adamı küçük bir tüpün arkasına saklanan Balkız'ı görür. çok şaşıran adam gözlüğünü çıkarıp siler yeniden bakar. Bu sırada Balkız başka bir yere saklanmıştır. Bilim adamı çok yoruldum galiba hayal görmeye başladım der. Çocuklar toplanıp saklanacak güvenli bir yer ararken Sivri'nin ayağı küçük bir şişeye çarpar. Şişenin içindeki yeşil sıvı yere dökülür. Sıvının üzerine basan çocuklar kırmızı renge dönüşürler. Kendilerine gülen çocuklar Kara'ya takılırlar. Bundan sonra sana Kara'mı diyeceğiz yoksa Kırmızı mı derler. Uçabildiği için uzun'un keyfi çok yerindedir. Onun aşağıya inmesini beklerken Huysuz oturup biraz dinlenmek ister. Yanlışlıkla bir vantilatörün düğmesinin üzerine oturur. Vantilatör bir anda çalışmaya başlar. Huysuz'u uzağa doğru uçurur. Huysuz kendini içi toz dolu bir kutunun içinde bulur. O tozun yüzünden bir anda kolları uzar. Havadan onu izleyen Uzun çok eğleniyordur. Huysuz'un bu haliyle dalga geçer. Keloğlan ve arkadaşları tezgahı üzerinde yürürken Uzun ve Huysuz'la karşılaşırlar. Bu haliniz ne böyle diye sorarlar. Huysuz asıl sizin haliniz ne kıpkırmızı olmuşsunuz der. Bu sırada Uzun bir sakarlık yapıp cam şişeyi yere düşürür.
Sesi duyan bilim adamı onları görür. Çok şaşırıp sonunda hayallerim gerçek oldu der. Çocuklardan biri yanlışlıkla bir aletin düğmesine dokunur. Hepsi bir anda deney tüplerinin, borularının içinde sürüklenip tekrar çıkarlar. Uzun hala uçabilmektedir. Bu sefer Huysuz'un kafası küçülmüştür. Çocuklar da gökkuşağı gibi rengarenk olmuştur. Borunun içinden üzerine düştükleri makine çalışmaya başlar. Sonunda hepsi eski haline dönmüştür. Eski halimize döndüğümüze göre artık işimize bakalım diyen Keloğlan arkadaşlarını da toplayıp dışarı çıkar. Artık Bilgecan dedeyi bulmamıza az kaldı diye düşünürler. Uzun ve Huysuz yine peşlerinden gelmektedir. Çocuklar dışarıda yürürken kenarda minik minik eşyalar görürler. Bu Bilgecan dedenin işi olmalı diye düşünürken az ileride Bilgecan Dedeyi bir uzay mekiğine binerken görürler. Sevinçle yanına koşarken kapı kapanır. dede hoşgeldiniz çocuklar ama benim şimdi gitmem lazım yakında görüşürüz der. Çocuklar gitme dede bu kadar yolu seni bulmak için geldik deseler de mekik havalanır ve Bilgecan dede uzaya doğru yola çıkar.
Benzer Birkaç Keloğlan Masalları Hikayesi Daha!
Bu hikayeyi beğendiyseniz, neden koleksiyonumuzdaki diğer eğlenceli "Keloğlan Masalları" hikayelerden birini daha okumuyorsunuz: