Keloğlan Masalları: Mağara
Keloğlan Masalları: Mağara,Uzun Keloğlan'dan saati çalmış ormanda kaçarken, Keloğlan ve arkadaşları onu kovalarlar. Keloğlan saati geri ver dese de Uzun onu Huysuz'a götüreceğini söyler. Koşarken ayağı takılıp yere düşer. Bu sırada saat çalışıp geçit kapısı açılır. Keloğlan, Balkız, Kara ve Uzun geçitten binlerce yıl öncesine giderler. İndikleri yerde saati görürler. Uzun saati kapar fakat Keloğlan zorla elinden alır. Fakat bir sorun vardır ay taşı kırıldığı için saat çalışmamaktadır. Kara Uzun'a çok kızar senin yüzünden kendi dünyamıza bir daha dönemeyeceğiz der. Keloğlan arkasını dönüp bir adım atınca kendini bir çukurun içinde bulur. Kara ona yardım edip çukurdan çıkarır. Keloğlan yerdeki çukura bakıp bu ne biçim bir çukur tıpkı bir ayak izine benziyor der. Çok geçmeden yakınlarında bir ses duyarlar. Kocaman bir dinozor kendilerine doğru gelmektedir. Hemen korkup kaçmaya başlarlar. Kaçarken bir insanın ayağına çarpıp düşerler. Bu bir mağara adamıdır.
Uzun onu görünce korkudan bayılır. Mağara adamı gidip elindeki okla dinozoru kovalar. Geri dönüp çocuklara şaşkınlıkla bakarken kendi dilinde bir şeyler söyler. Daha sonra onları bir sarmaşıkla bağlayıp mağarasına götürür. İçeride temizlik yapmakta olan karısına onları gösterir. Aralarında kendi dillerinde bir şeyler konuşup çocukları bir kafese koyarlar. Kadın parmağını kafese sokup onları sevmek ister. Uzun bir anda parmağını ısırır. Keloğlan ve çocuklar nereye düştüklerini anlamaya çalışırken az önce gördükleri canavarı daha önce müzede gördüklerini hatırlarlar. Keloğlan on binlerce yıl öncesine geldik galiba der. Kadın taştan yapılmış masaya yemek getirir. Adam yemeği beğenmeyip aralarında tartışmaya başlarlar. Daha sonra kadın küser.
Onların yemek yüzünden tartıştığını gören çocuklar yardım etmeye karar verirler. Onlara seslenip hayvan olamadıklarını insan olduklarını anlatmaya çalışırlar. Kadın ve adam onları şaşkınlıkla dinler. Keloğlan başak öyle yenmez önce ondan buğday çıkarıp yemek yapabilirsiniz biz size gösteririz der. Gidip tarladan başak getir der. Adam ne olduğunu anlamaz ama yinede çocukları kafesten çıkarıp gider. Bir süre sonra bir el arabası dolusu başak getirir. Arabanın tekeri köşeli olduğu için gelmesi biraz zaman almıştır. Keloğlan ona tekerleğin yuvarlak olması gerektiğini anlatmalıyız der. Adamı yanlarına çağırıp anlatmaya başlarlar. Fakat adam hiç bir şey anlamaz. Kendi dilinde bir şeyler söyleyip durur. Uzun off çok sıkıldım tekerlek diyoruz hani böyle kaşar peyniri gibi deyince adam bir anda anlar. Çocuklar aferin sana Uzun nasıl becerdin bilmiyoruz ama adam seni anladı derler.
Benzer Birkaç Keloğlan Masalları Hikayesi Daha!
Bu hikayeyi beğendiyseniz, neden koleksiyonumuzdaki diğer eğlenceli "Keloğlan Masalları" hikayelerden birini daha okumuyorsunuz: