Keloğlan Masalları: Müze
Keloğlan Masalları: Müze, Keloğlan ve Balkız hipnotize olan arkadaşlarından kaçarken birden yağmur bastırır. Yağmurun altında hipnotizenin etkisi geçer ve çocuklar eski haline dönerler. Kara en son Kara Vezir'in şatosundaydık. Askerler bizi yakaladı ve dönen bir sarmalın karşısına otutturdular gerisini hatırlamıyorum der. Keloğlan bunu Kara Vezir'in yanına bırakmamalıyız bir planım var der.
Kara Vezir bütün köy ahalisini köy meydanında toplayıp yeni icadı olan hipnoz sarmalını tanıtır.Köylülerin karşısında sarmalı çalıştırıp bütün köyü hipnotize eder. Onlardan bir ordu yapıp gerçek dünyayı ele geçirmek istemektedir. Geçit makinesini çalıştırıp kapıyı açar. Bu sırada Keloğlan ve arkadaşları gelir. Onları gören Vezir askerlerine Keloğlan'ı yakalayın der. Keloğlan ve arkadaşları hipnotize olmuş numarası yaparlar. Aman Vezirim emrinize amadeyim, size saati getirdim der ve sahte saati ona verir. Bütün köy halkı geçitten geçerler. Kara Vezir Keloğlan ve arkadaşlarına sizde geçin deyince Keloğlan aman efendim sizden önce geçmek ne haddimize der. Kara Vezir, Uzun ve Huysuz'da geçitten geçince Keloğlan elindeki gerçek saat ile kapıyı kapatır. Geçitin iniş yerini gerçek dünya yerine kendi köylerindeki dere olarak ayarlar. Kara Vezir ve köylüler dereye dökülürler. Dereden çıkan Vezir'e Keloğlan ne oldu planların suya düştü galiba der. Vezir çok ama çok sinirlenir.
Keloğlan ve arkadaşları kitabı incelemek için Bilgecan dedenin evine dönerler. Kitabı dikkatlice okuyan Keloğlan en sonunda buldum diye bağırır. Arkadaşları etrafına toplanınca kitaptaki ipuçlarını okur. Kitapta "Beni bulmak istiyorsan önce ay taşını bulmalısın. Unutma bir her zaman ikinin içindedir." yazıyordur. Ayrıca kitapta bazı rakamlar yazıyordur. Keloğlan bu rakamlar saatin koordinatları olmalı diye düşünür. Saate bu rakamları kodlarsak bizi Bilgecan dedenin olduğu yere götürebilir diye düşünür. Bu sırada uzun ve Huysuz dışarıdan onları dinlemektedir. Saati o rakamlara göre ayarlar. Geçit açılır ve geçerler. Arkalarından Uzun ve Huysuz'da geçitten geçer. İndikleri yer bir müzedir. Şaşkınlıkla etrafa bakınırken bir dinozor iskeleti görüp çok korkarlar. Keloğlan bir an önce aradığımız şeyi bulmalıyız der. Etrafta araştırma yaparken Keloğlan bir levhanın üzerinde 23-46 rakamlarını görür. Bu rakamlar Bilgecan dedenin bize bıraktığı notta yazan rakamların aynısı der.
Benzer Birkaç Keloğlan Masalları Hikayesi Daha!
Bu hikayeyi beğendiyseniz, neden koleksiyonumuzdaki diğer eğlenceli "Keloğlan Masalları" hikayelerden birini daha okumuyorsunuz: