Keloğlan Masalları: Köyde Canavar Var!
Keloğlan Masalları: Köyde Canavar Var!, bütün köy ahalisi köy meydanında toplanıp hep bir ağızdan Bilgecan dedeye dert yanarlar. Her gece köye inip ne bulursa yiyen ve çok kötü kokan bir canavarın varlığından hepsi şikayetçidir. Bilgecan dede köylülere bu geceden itibaren gruplar halinde devriye gezmeyi önerir. Keloğlan, Kara ve Sivri uzaktan onları dinlerler. Onlarda devriyeye katılmak istediklerini söyler. Köylüler bu işin çocuklar için tehlikeli olabileceğini söyleseler de Keloğlan ve arkadaşları ısrar eder. Bunun üzerine Bilgecan dede onlara gece çatıda nöbet tutup tehlike anında devriye gezen gruba haber vermeleri görevini verir. Gece olduğunda köy ahalisi grup grup mahallelere dağılırken Keloğlan ve arkadaşları da çatılarda yerlerini alırlar. Bu sırada Uzun ve Huysuz köylülerin canavarı yakalamak için sokaklara bıraktığı turp çuvallarını alıp gideler. Yolda Uzun dayanamayıp turplardan yer.
Turplar midesinde gaz yapınca azından kötü kokular çıkar. Bu koku Huysuz'u rahatsız edince sinirlenir. Çatıda oturmaktan sıkılan Keloğlan ve Kara aşağıya inerler. Biraz korksalar da sokaklarda canavarı aramaya başlarlar. Bu sırada bir kükreme duyarlar. Sesin geldiği yöne korkarak giderler. Canavar sokağa bırakılan turplardan yiyip kükremektedir. Turplar onunda miğdesini rahatsız etmiş ,etrafa inanılmaz kötü bir koku salmıştır. Uzun yediği turpların etkisiyle kıvranmaya başlamıştır. Sokakta bulduğu megafon elindeyken bir anda midesinden bir gaz sesi gelir. Megafondan bütün köylüler bu sesi duyup canavar zannedip o tarafa doğru koşarlar. Keloğlan ve Kara fıçıların arkasından gerçek canavarı gözetlerken çatıdan Sivri onlara seslenir. Canavar bir anda çocukları fark edip kovalamaya başlar. Çocuklar iki kola ayrılınca canavar Kara'yı kovalamaya başlar. Keloğlan'da Bilgecan dedeye haber vermeye gider. Köylüler Uzun ve Huysuzu hırsızlık yaparken basarlar. Tam onları yakalayacakken Sivri gelip canavarın Kara'yı kovaladığını köy meydanına doğru gittiklerini söyler. Köylüler meydanda önünü kesmek için koşarak giderler. Keloğlan Bilgecan dedenin evine gelir. Evin önünde uyuklayan dedeyi uyandırıp canavarın Kara'yı kovaladığını aynı zamanda mide sancısı çektiğini söyler. Bilgecan dede canavarın midesi için zencefil lokumu verir.
Midesi rahatlayınca insanlara zarar vermez der. Bu sırada serbest kalan Uzun ve Huysuz kaçarken Çirkin Cadı ile karşılaşırlar. Cadı onlara canavarın aslında zararsız olduğunu, köye de mide ağrısı yüzünden zencefil kökü aramaya geldiğini söyler. Elindeki zencefil kökünü canavara yedirmeleri için onları görevlendirir. Kara canavardan kaçarken yüksek bir sandığın üzerine çıkıp yardım beklemeye başlar. Köy ahalisi de meydana gelir. Canavarı yakalamak için cadı bir büyü yapıp herkesi geçici olarak kör eder. Canavarında gözleri kör olunca Huysuz elindeki zencefili koklatarak onu kafese doğru çeker ve kapağı kapatır. Onları kenardan izleyen Keloğlan kafesin üzerinde olduğu at arabasına gizlice binip canavarı oradan kaçırır. Köylülerin üzerindeki büyü geçince hepsinin gözleri açılır. Ortada kalan Cadı Huysuz ve Uzun'u yakalarlar. Keloğlan canavarı ormana götürür. Ona rahatlaması için zencefili yedirip kafesi açar. Canavar ona gözleri ile teşekkür edip oradan uzaklaşır.
Benzer Birkaç Keloğlan Masalları Hikayesi Daha!
Bu hikayeyi beğendiyseniz, neden koleksiyonumuzdaki diğer eğlenceli "Keloğlan Masalları" hikayelerden birini daha okumuyorsunuz: